Arı Hastalıkları

Arıların gelişme dönemi birçok hastalığa ve arıya zarar verebilecek canlılara uygun bir ortam oluşturduğundan dolayı arılarda fazla miktarda arı hastalıkları ve zarar görülebilir. Arı hastalıklarının yayılmasında etkili olan bir sebep ülkeler arası yapılan arı, arı ürünleri veya arı ticaretidir.

Bundan dolayı bu kritik dönemde arının özellikle de yavru arı hastalıklarına kapılmaması için koloni üşütülmemesine dikkat edilmelidir.

Türkiye’de Sık Görülen Arı Hastalıkları Nelerdir?

Ülkemizde çok sık görülen arı hastalıkları ve paraziti aşağıda ki gibidir;

  • Amerikan yavru çürüklüğü,
  • Avrupa yavru çürüklüğü,
  • Kireç Hastalığı,
  • Varroa.

Amerikan Yavru Çürüklüğü

Yavru petekler üzerinde, kapalı yavru hücreler arasına dağılmış olan açık, düzensiz veya boş hücreler görülebilmekte. Olması gereken kapalı yavru hücreleri dışbükey döneminde üstleri delik ve içe çökmüştür. Bu hastalıklı yavru önce beyaz renkten sarıya sonra da kahverengine dönüşür ve herhangi bir şeyle dışarı doğru çekildiğinde uzamaya başlar ve kokusu tutkala benzemektedir. Bu hastalık büyük çoğunlukla kapalı yavrularda görülür.

Bu hastalıkla baş etmenin en etkili ve başarılı yöntemi hastalıklı koloninin tamamen yakılmasıdır. Yakılan kovanı kostikli sıvı ile yıkanarak tekrar kullanabilmek mümkün. Bu hastalıklı kolonin nakilinin yasak olduğunu ve bu hastalığın ihbar edilmesin zorunluluk olduğu bilmenizde fayda var.

Arı Hastalıkları
Arı Hastalıkları

Avrupa Yavru Çürüklüğü

Bu hastalığa sahip kovanlar açıldığı taktirde iğrenç bir kokmuş balık veya et kokusu gelmektedir. Ölmüş larvalar açık yavru döneminde siyah veya koyu kahverengiye yakın bir renktedir. Bu ölmüş larva herhangi bir şeyle dışarı doğru çekildiğinde Amerikan da olduğu gibi uzamaz, basit bir şekilde hücresinden çıkartılabilir. Avrupa yavru çürüklüğü büyük çoğunlukla açık yavrularda görülür.

Çok ciddi durumlar dışında, bu hastalıklı yavruların yakılarak öldürülmesine gerek yoktur. Koloninin ana arısı bir süre kafeslenerek yumurta atması engellenir ve antibiyotik ile tedavi edilmektedir. Fakat bilmeniz gerek bir şey de antibiyotik verilen kovanın balını bir süre tüketemezsiniz, bunun için bir uzmandan bilgi almayı ve ona göre kullanmayı unutmayın.

Kireç Hastalığı

Bu hastalığa sahip larvalar siyah, gri veya beyaz renkte mumyalaşmış bir şekildedir. Hastalığın ilk başlarında beyazlaşmış larvalar kolayca ezilebilir fakat ilerleyen dönemlerde sertleşerek bir pirinç tanesi kadar bir sertliğe ulaşır ve kovanda ki arılar tarafından dışarı atılır.

Eğer kovanın havalandırması iyi değilse veya nemli ortamlar hastalığa kırmızı halı serer. Bu nedenle kovanların havalandırılması iyi yapılmalı ve nemden kesinlikle korunmalıdır. Hastalığa yakalanmış koloninin ana arıları hastalıksız başka bir kovandan ana arılar ile değiştirilmelidir. İlaçlama yapılarak bu hastalığı gidermek pek mümkün değil ve tatmin edici değildir.

Varroa Paraziti

Dünya genelinde çok hızlı bir şekilde yayılan bu parazit hem yetişkin hem de yavru arılarda zarar oluşturabilmekte ve engellenmediği taktirde koloninin tamamen sönmesine neden olabilecek çok tehlikeli bir parazittir. Bu parazit üreme ve gelişmesini kapalı yavruların üzerindeki gözlerde yapar. Ergin dişi varroalar, yavru gözlerini kapatmadan biraz önce içeri girerek 2 gün içinde yumurta bırakmaya yani üremeye başlarlar. Gelişimini tamamlamış varroa bu göz içinde çiftleşmeye başlar ve çiftleşmeden sonra erkek parazit ölür, sadece dişi parazitler kalır.

Varroa paraziti arının larva, pupa ve ergin dönemlerinde kanını emerek gelişimini olumsuz yönde etkiler ve çalışma isteğini öldürür, bunun sonucunda kovanda kanatsız arılar görülebilmektedir. Bu parazit ile mücadele için piyasada pek çok ruhsatlı ilaç bulunmaktadır.

 

Yorum yapın