Broiler Tavuk Yetiştiriciliği Nedir?

Broiler tavuk olarak adlandırılan Etlik Piliç yetiştiriciliği dışarıdan bakıldığında oldukça kolay ve basit görünen bir yetiştiricilik olarak gösterilmekte. Broiler Tavuk yetiştiriciliğinde uyulması gereken bir takvim, bir program olduğunu belirterek dikkat edilmemesi durumunda yetiştiricilere büyük oranda zarar getirdiğini hatırlatmak istiyoruz. İşletme olarak kurulan tesisler, elde ettikleri civcivleri etlik piliç olarak yetiştirebilir, bir kısmının satışını yaparak diğer kısmın damızlık olarak bünyelerinde üretime destek olmalarını sağlayabilir. Broiler Tavuk yetiştiriciliğinin nasıl yapıldığı ile ilgili kısma gelecek olursak; Damızlıktan etlik olarak çıkan civcivler standartlara ve programa uyacak şekilde 45 gün beslenmektedir. 45 günü tamamlayan piliçler gerekli kontrolleri sağlandıktan sonra kesime gönderilir, kesim sonrasında tüketilebilmesi için gerekli noktalar üzerinden dağıtımları gerçekleştirilir.

Bu sürece gelmeden önce civcivlerin nasıl yetiştirildiğini, nasıl beslendiğini, kesime uygun nasıl bir gelişim sergilediklerinden bahsedecek olursak; kuluçkadan çıkan her civciv bir cinsiyet ayrımından geçerek özel olarak gelişimlerine uygun kümeslere aktarılır. Kümese taşınan civcivler, 45 günlük süre boyunca ısı, ışık, havalandırma ve nem etmenlerine bağlı olarak yetiştirilmektedir. Her bir unsur için belirlenen bir limit olduğunu ve birisinin dahi eksik olması durumunda etlik pilicin yetişme süresinin uzamasına neden olduğunu belirtmek istiyoruz. İlk gün kümesteki ısı derecesinin 35 derece olmasının gerektiğini, ilk günden sonra her geçen gün ısı derecesinin bir kademe düşürülmesi gerekmekte. 4. Haftadan sonra kümes içerisinde bulunan ısının 23 derece üzerinden sabitlenmesi gerekmektedir.

Broiler Tavuk Yetiştiriciliğinde önemli olan bir diğer etmen ise havalandırmadır. Havalandırma seçeneği hayvanların yeterli oranda oksijen alacakları oranda verilmesi gerekmekte. Bu aşamada hayvanları üşütmemeye dikkat edilmelidir. Zehirli gazların atılabilmesi ve kümesin temiz tutulabilmesi için havalandırmanın oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz. Kümes içerisinde bulunan ışık etlik piliçlerin gelişiminde rol oynayan en önemli etmen olarak gösterilmekte. Işığın fazla ya da az olması hayvanların büyümelerine büyük oranda katkı sağlamakta. Işık dengesi, ilk haftalarda 6 metre kare için 2.5 vat, sonrasında ise 1,5 vat uygulanmalıdır. Kümes içerisinde bulunan nem dengesi oldukça önemli olup içeride kuru bir iklimin oluşması sağlanmalıdır. Nem dengesi ortalama olarak %60 olarak ayarlanması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

“Broiler Tavuk Yetiştiriciliği Nedir?” üzerine 3 yorum

  1. merhabalar etlik piliçlerde yani ( broiler chicken) miyopati nedir? Miyopatiler nasıl oluşur?. Bu konuda bana yardımcı olabilir misiniz?

    Cevapla
    • Mevcut çalışma, kanatlı göğüs eti kalitesinde görsel ve duyusal farklılıklara yol açan önemli bir kas problemi olan odunsu göğsün makroskobik ve mikroskobik bulguları, nedenleri ve ekonomik kayıplarına dikkat çekmek için hazırlanmıştır. Odunsu göğüs olarak bilinen ‘Wooden Breast’ kanatlı endüstrisi için hayati önem taşıyan bir sorundur. Son yıllarda, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere Avrupa ve diğer ülkelerde de kanatlı et üretimini ciddi bir şekilde etkilemeye başlamıştır. Odunsu göğüs eti oluşumu etlik piliçlerde göğüs filetosunun tamamen sertleşmesi ve dokunulduğunda da şişliğin belli olması ile karakterize bir durumdur. Filetonun yüzeyi, peteşiyal (Toplu iğne büyüklüğünde, kabarık olmayan mor-kırmızı kanama odağı) kanamalı ve kanamasız vizkoz-jelatinli eksüdat (Yangı nedeniyle vücudun herhangi bir yerinde oluşan protein ve hücrelerden meydana gelen sıvı) içermektedir. ‘Wooden’ denilen odunsu yapı sadece göğüs etinde değil aynı zamanda bacaklarda da oluşabilmektedir. Büyüme oranı, cinsiyet, yemin enerji düzeyi, aminoasit düzeyi ve selenyum katkısı odunsu göğüs eti (wooden breast) oluşumuna etki eden faktörlerdir. Odunsu göğüsün makroskobik görüntüsünde, soluk renk, yüzeysel akıntı ve dokuda anormal sertlik görülmektedir. Mikroskobik bulgularında ise, göğüsteki kas lifleri daha az ve yuvarlak şekildedir. Lezyonlar patojenik bir mikroorganizma içermez, aseptiktir. Odunsu göğüs etlerinde etin rengi daha parlak, daha beyazdır (L* değeri). Kaslarda görülen bu problem, kasları sadece görsel ve duyusal olarak etkilerken, bu etlerin insan sağlığı üzerine olumsuz bir etkisi bulunmamaktadır. Göğüs etlerindeki beyaz çizgilerin ve odunsu yapının şiddeti arttıkça, Avrupalı tüketiciler arasında bu etlerin kabul edilme oranı azalmaktadır

      Cevapla
Yorum yapın